25 Nisan 2011 Pazartesi

İki arada kalmak

Soğuk bir sabahtı. Dışarıda, işlerine daha doğrusu ekmek parası kazanacağı 'ocağına' gitmek için telaşlı adımlarla yürüyen onlarca insan vardı. Korna sesleri, hızlı adımların yarattığı gürültü, konuşmalar ve trafiğin yarattığı ambiansta nehir kenarında yürürken o bir tek doğanın sesleri duyuyordu aslında... martı sesleri, denizin sesi, dalgalar ve belki de akıntının çıkardığı ses... Duymak istemiyordu dünyaya ilişkin bir şey. Gözleri, uzakta, ufuğa kilitlenmiş sanki her adımını daha önceden biliyor gibi dimdik yürüyerek yoluna devam ediyordu. Yanında gölgesi, sessizce konuşuyordu kendisiyle. Karar vermeliydi...

22 Nisan 2011 Cuma

Geç kaldık!

İşe geç kalmıştı! Yatağında geçirdiği o 'bir 5 dk daha' molalarından sonra, yatağının kenarına oturup bir 5 dk daha geçirmişti: bu son dakikaların hiç bitmesini istemiyordu. Zaman dursun istiyordu o an: belki de dünyanın en tatlı anlarından biriydi. Sorunsuz, hiç bir his taşımadan, mal gibi bir 5 dk! Ama elini yüzünü yıkamak için aynanın karşısına geçtiğinde 'ha 5 dk önce kalkmışsın, ha 5 dk sonra. ne farkeder be adam!?' sorusunu, yüzüne vurduğu su damlaları sayısınca kendisine bir çırpırda sormuş ve aynı cevabı vermişti: ben istedim!

18 Nisan 2011 Pazartesi

Gerçeği göremeyen sevgili

Sokak lambasının hemen kenarında durmuş, yağan yağmurdan hiç etkilenmeden onu bekliyordu. Adına uygun bir şekilde, erken gelmesini umut ederken aklından geçen onca soruya bir cevap bulamamak içini sızlatıyor, kaskatı kesiliyordu. ''Soğuktan etkilenmememin sebebi bu sanırım. '' diye düşünüp, fimlerdeki kötü adamlar gibi sırıttı. Hangi taraftan geleceğini bildiği halde yine de hem sağına, hem soluna bakıp bakıp duruyordu. Biliyordu, belki süpriz yapacaktı: süpriz yapmayı çok severdi.

14 Nisan 2011 Perşembe

Kuruntular

Lokantanın en ücra köşesine oturmuştu. Bu huyunun kaynağını bilmiyordu, sevdiği insanla buluştuğunda bile hep böyle ücra köşeleri seçmiş, bir keresinde bu yüzden azar bile işitmişti. Ama herhangi bir sebebi yoktu ona göre: kalabalık ortamları sevmemesi ve konuşmalarına başkalarının kulak misafiri olmasını istememesini sebep olarak söyleyebilirdi ama aslında bunlarda sorun değildi. Kimseden çekilmez, istediğini yapardı: ama yine de lokantanın en ücra köşesine otururdu....

3 Nisan 2011 Pazar

Yalnızlık

Ben seni görmek için sınırlarımı zorlarken, senin umursamamandan, alaycı konuşmalarından ya da senden vazgeçerim diye korkup önüme bir parça yem atmandan anlamalıydım aslında gerçekleri... Anladım da aslında, ama aşkıma, sevgime bunu yediremedim. Sustum, gerçekleri görmen için...