8 Mart 2011 Salı

Nasıl bir eş?

Nasıl bir eş? Bu soruyu hiç düşündünüz mü? Çoğunuz, eninde sonunda evlenecek ve doğru insanı bulmak için uğraşıyor. Ama genellikle hep bazı duygularına uygun olan kişilerle evlenilip, hayat 'sıkıntılı' bir şekilde devam ettiriliyor. Bugün her 3 evlilikten 1 i ayrılıkla sonuçlanıyormuş. Sebepler ise 'maddiyat' ile 'geçimsizlik' imiş. Bunun kaynağı da her iki tarafında dünyaya aşırı önem verip, hayatlarını 'günlük' geçirmeye çalışmaları olsa gerek... Mantık evliliğine bir çoğu karşı çıkabilir ama aslolan bu dünya mıdır? Ve neden herkes acı çekmekten bu kadar zevk alır merak eder, dururum...


Şuan, kalabalık bir ortamda ''yok, yok sensiz yapamam' şarkısı ekranda iken ben yüksekte bulunmanın avantajıyla gözümün aldığı kadar uzaklara bakaduruyorum. Düşünüyorum... Nasıl bir eş? Öncelikle eşim, bana sonsuza kadar itaat etmeli, sadık olmalı. Maddiyata önem vermemeli, manevi olarak zengin biri olmalı. Beni gözüyle bile aldatmamalı.

Kadınlar...
Ah kadınlar...
Amcalar yan tarafta onlar hakkında konuşuyorlar... Diyorlar ki, şimdiki kadınlar maneviyata çok önem veriyorlar. Eskiden kız istemeye gittiklerinde ''namaz kılıyor mu?'' diye sorarlarmış, şimdi de ''kaç dairesi var, zengin mi?'' soruları ile karşılaşıyorlarmış... İnsanları anlamak zor... Güya hepimiz müslümanız ve güya hepimiz kuran-ı kerim'i okumuşuz. Sorarım size, o kutsal kitapta yazan ''dünyayı sevmeyin, yoksa cehennemde yanarsınız!' lafını kaç kişi ciddi olarak okumuştur. Bakın yaşananlara... Her şey dünyalık... Her şey maddiyat... Sorarım size, parası olmasa ama gönlü zengin olsa ve allah inancı olsa erkeğin, o kadın için her şeyi yapmaz mı? Ve evlenmek demek, aşk demek, bir tabakta birlikte yemek yemeyi bile göze almak demek değil midir?

Acıyorum insanlara...
'O' insana...
40 yıllık fani dünya için neler yaptı...
Sonsuzluk adına hiç bir şey yapmadı...

[Dünya kadınlar gününüz kutlu olsun.]

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder